KOCAELİ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik, İstanbul Kağıthane merkezli sarsıntının bir patlamadan kaynaklandığı yönündeki açıklamalara açıklık getirdi. Sertçelik, Türkiye genelinde patlatma ve sarsıntıyı birbirinden ayıran projeler yürüttüklerini, yaptıkları analizlerde sarsıntının kaynağının sarsıntı olduğunu söyledi.
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik, merkez üssü İstanbul Kağıthane olan 3.0 büyüklüğündeki depremin patlamadan kaynaklandığı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. İstanbul Kağıthane’de 3.0 büyüklüğünde ve 10.66 kilometre derinliğinde bir depremin meydana geldiğini belirten Sertçelik, “Kuzey Anadolu fayı ana kırığının yaklaşık 26 kilometre uzağında olan bu depremin kaynağı hakkında çeşitli yorumlar var. Ayrıca HAARP (Yüksek Frekanslı Aktif Auroracal Araştırma Programı) ile ilgili yorumlar, özellikle İstanbul depremi gerçeğiyle karşı karşıya kalan kamuoyunda kafa karışıklığına neden olmaktadır. AFAD-Ulusal Deprem Araştırma Projelerini Güçlendirme Programı kapsamında, Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı olarak ekibimizle birlikte Türkiye genelinde “Patlama ve depremi birbirinden ayıran proje hayata geçirildi. Hem deprem istasyonu bazlı hem de olay bazlı ayrımcılık yapan yazılım ile sarsıntıların kaynağı yüksek doğrulukla belirlenebiliyor.” dedi.
‘SALK DEPREMİNİN KAYNAĞI’
Patlatma iddialarının doğru olmadığını belirten Sertçelik, “Kağıthane’de gece meydana gelen sarsıntı, hem AFAD hem de Kandilli Rasathanesi’ne bağlı birçok sarsıntı istasyonu tarafından kayıt altına alındı. Proje grubunun her iki zamanda da yaptığı analizler sonucunda ve frekans ortamı, sinyallerin ilk ilk hareket tarafları kısa süreli fourier ile belirlenmiştir. Frekans analizleri, güç spektrumları ve açıkça gözlenen S dalgası gibi bilgiler, sarsıntının kaynağının sarsıntı olduğunu göstermektedir. Bilimsel analize dayanmayan yorumlara kamuoyunun prestij yapmaması, bilim adamlarının veri analizine dayanmayan açıklamalar yapmaması önemlidir.” dedi.
